{ "title": "Diz Kapağı Ezilmesi", "image": "https://www.diz.gen.tr/images/diz-kapagi-ezilmesi.jpg", "date": "23.01.2024 04:27:07", "author": "orhan alem", "article": [ { "article": "
Diz kapağı ezilmesi, diz bölgesinde bulunan kıkırdak dokunun zedelenmesi sonucunda oluşan bir sağlık problemidir. Bu rahatsızlık 20 yaşından itibaren çoğu kişide oluşabilmektedir. Diz kapağı ezilmesi 50'li yaşlarda daha fazla görülmeye başlar.

Diz bölgesinde sağlık sorunları nedeniyle rahatsızlık verici ağrıların oluşma derecesi, bel bölgesinde sağlık sorunları nedeniyle ağrı oluşma sıklığından sonra 2. Sırada yer almaktadır. 20-30 yaş civarında hastalık ilk belirtilerini vermeye başlar ve hasta 40'lı yaşlara ulaşınca artık dizde bulunan kıkırdak kemiklerindeki sorunlar daha belirgin hale gelir.

Risk grubu yüksek olan kişiler

Kilosu fazla olanlar, menisküs yaralanması oluşmuş kişiler ya da menisküs için cerrahi operasyon geçirmiş kişiler olarak sıralanabilir. Bu risk grupları dışında diz kısmında ezilme sorunu başka kimselerde de ortaya çıkabilir. Hastalık ne kadar ileri bir aşamaya geçerse ortaya çıkan sıkıntılarda o kadar büyük olabilmektedir. Bu hastalığı olan kişiler dizlerini hareket ettirmeye çalıştıkları zaman sürtünme ya da hafif çatırdama sesleri oluşabilir. Bunun dışında kişide yürümede zorlanma ve dizlerde içe dönüklük olması gibi durumlar oluşabilir. Tedavi uygulanabilmesi için öncelikle kesin bir teşhis aşamasından geçilmesi gerekir. Teşhis aşamasında rahatsızlığın tam olarak neden dolayı ortaya çıktığının belirlenmesi tedavide başarılı olma oranını arttırmaktadır. Kemiklerin eklem noktalarında eklem kıkırdağı olarak isimlendirilen yapısal kısımlar bulunmaktadır. Eklem kıkırdakları bulundukları eklemlerdeki kemikleri birbirlerine sürtünmesini engelleyerek rahatça hareket edebilmelerine olanak sağlamaktadır. Başka bir deyişle bir noktaya yüklenen basınç değerini kemik ucunun tüm yüzeyine dağıtılmasını sağlamakta böylece hareket yeteneğini arttırmaktadır.

Diz kıkırdak Sıkıntılarının tedavi süreci nasıl yapılır?

Eklem kıkırdak hasarlarında en ciddi sorun kıkırdağın beslendiği tek damarsal yapının söz konusu olmaması ve yalnızca eklem sıvısı yardımıyla beslenmesidir. Eklem kıkırdağı, hasar gördüğü zaman kendisini yenileme özelliği yoktur. Eklemdeki kıkırdak hiyalen kıkırdak denilen kıkırdak tipinden meydana gelir. Bir hasar oluşması halinde iç bölümde fibrokartilaj adı verilen tipte kıkırdak oluşmakla birlikte bu tip kıkırdak hiyalen kıkırdak özelliklerinde değildir. Rehabilitasyonun başlangıç aşamasında kıkırdak hasarı boyutu, seviyesi ve oluşma nedenlerine yönelik planlanır. Hafif derecedeki kıkırdak hasarlarında egzersiz ve kıkırdak destekleyen ilaçlar yararlı olabilmektedir. Şayet kıkırdak hasarına neden olan başka bir durum varsa öncelikle bu sorun giderilmelidir. Mesela var olan meniskus yırtığı, diz içi diz kapağı dönüklüğü benzeri sorunlar kıkırdak hasarına neden olduysa artroskopik cerrahi ile öncelikle bu birincil sorunlar iyileştirilmelidir. İleri ki vakitlerde grade 1-2 hasta olanlarda egzersiz, oral kıkırdak destek ilaçları önerilirken grade 3 lezyonlarda eklem içi viskosuplement olarak adlandırılan enjeksiyonlar ve fizik iyileştirme programı uygulanmaktadır. Grade 4 denilen kemiğin meydana çıktığı lezyonlarda öncelikle artroskopik olarak kıkırdak hasarı olan bölgenin kenarları düzgün hale getirilir. 30 yıl ve altı hasta olanlarda kıkırdak altında meydana çıkan kemikte mikro kırık denilen metot diz artroskopisi ile uygulanır. Genelde 2 cm karenin altındaki alanlarda uygulanır. Bundan başka yük binen alanlardaki hasarlı bölgelere mozaik plasti adı verilen bir yolla dizin dayanıklı kesimlerinden edinilen kıkırdak kemik silindirleri uygulanarak hiyalen kıkırdakla restorasyon sağlanır. Son dönemlerde artroskopik cerrahi ile diz ekleminden edinilen dayanıklı kıkırdaklar özel laboratuvar koşullarında kıkırdak hücre kültürleri ile aşağı yukarı 6 haftada üretilerek 2. Ameliyatla kıkırdak kaybı durumda olan sahaya uygulanır. Böylece sorun olan bölgedeki kıkırdak yapı kısmen de olsa yenilenmiş olur.
" } ] }